Besiciler satışlardan mutsuz: Tarım Bakanlığı kendi beslesin kendi millete satsın

Yozgat’ta bu yıl vatandaşın alım gücünün düşmesi, girdi maliyetlerinin yükselmesine bağlı olarak kurbanlık fiyatlarının pahalı olması kurbanlık satışlarına olumsuz yansıdı. Besiciler, fiyatların girdi maliyetlerine göre normal olduğunu belirtirken,  Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, yanlış tarım ve hayvancılık politikaları yüzünden hayvancılığın bitirildiğine dikkat çekerek, “Bundan sonra Tarım Bakanlığı kendi beslesin kendi millete satsın” dedi.

Yozgat’ta Kurban Bayramı’nı adeta dört gözle bekleyen besiciler, umduklarını bulamadı. Yurdun diğer bölgelerinde olduğu gibi Yozgat’ta da kurulan kurbanlık pazarlarına getirilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanların büyük bölümü henüz satılmadı. Fiyatları indirmek zorunda kalan besiciler, umudunu bayramın birinci ve ikinci gününe sarkıttı.

Baltasarılar köyünden hayvanlarını satmak üzere pazara getiren Mustafa Güler, “Allah bereket versin, güzel satışlarımız o kadar iç açıcı değil de yine de buna şükür. 18 hayvan getirmiştim, 18’in 15’i gitmiş oldu, üç tane hayvanım kaldı. Fiyatlar ortalama iyi. Bundan daha aşağısı da olmaz yukarısı da fazla” diye konuştu.

“Büyükbaş alana bir koyun hediye, satamadık”

Cihanpaşa köyünden Ahmet Çankaya, şöyle konuştu:

“Bu hükümet bir yandan vuruyor, Allah bir yandan vuruyor, burada başkan, ziraat başkanı da bir yandan vuruyor. Büyükbaş alana bir koyun hediye, satamadık. Vallahi 6 getirdik 2 kaldı fiyatlar iyice düştü. Mesela 40-50 bin lira aşağı çektik. Satabilmek için 40 bin lirayı bir maldan çektik, aşağıya düşürdük. Yemi kurtarmıyor. Yem 300 liraydı, yemi 600’e çıkardı. Mal düştü yem çıktı. Tekrar nakliyeye vermemek için satacağız kurtulacak, yapacak bir şey yok, ucuz pahalı demeden. Maliyetimizi kurtarmıyor. Şu anda yemciler bizden para bekliyor. Yemciler de geliyor buraya, ne yaptınız? ne ettiniz, yemciler para istiyor.”  

“Müşteri az, normalde pahalı değil”

Cihanpaşa köyünden İsa Ulutaş, “Burada satışların düzeni yok. Ben 12 gündür buradayım, daha satmış olduğum bir tane hayvanım var, gerisi öylece duruyor, 6 tane hayvan da köyde. Müşteri az, normalde pahalı değil. Şu anda giden fiyatlar et fiyatına gidiyor, kesim fiyatına, öyle yüksek bir fiyatımız yok” dedi.

“Yemin torbası 600 lira”

Bayatören köyünden Ali Şahiner ise şunları anlattı:

“Millet kurban kesemiyor hayat pahalı. Çobanlar pahalı. 40 bin lira istiyor çoban. Yazıda koyunu bırakıyor kaçıyor Afganlılar. Devletimizin buna el atmasını istiyoruz. Adamı tutuyorsun, getiriyorsun 35-40 bin liraya, 15-20 gün koyununu güdüyor, bir aylığını alıyor. Aldığı gün başka bir yerden bir lira fazla bulunduğu zaman koyunu geceleyin yazıda bırakıp gidiyor. Satıyor mu? Katıyor mu? Koyun sahiplerinin hiç kimse haberi yok. Satışlar da düşük. Nasıl olsun? Para büyük bir para gibi görünüyor da paranın hiç bir değeri yok. Üreticiye de bir şey diyemiyorsun, alana da bir şey diyemiyorsun. Maliyetler pahalı. Yemin torbası 600 lira. Kurbanda kaç lira, 10 bin lira, 9 bin lira, 11 bin liradan gidiyor.”

“Buğdayı hakeza rezil ettiler, hayvancılığı rezil ettiler”

Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, bu yıla kadar kurban satışlarında böylesine bir durgunluk yaşanmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“2024 yılı kurban sezonundan hiçbirimiz memnun değiliz, üretici olarak, ne Ankara, ne İstanbul, ne İzmir, ne Yozgat. Kesim fiyatına hayvan satıyoruz. Bunun gerekçesi de vatandaşın alım gücünün olmadığı. Mahvettiler, üretim diye bir şey kalmadı. Bu sene burada 30 çadır varsa yeni sene ben iddia ediyorum 10 çadır kurulacak. Şu şartlarda hayvancılık da yapılmaz, hayvan da beslenmez. Buna yetkililer artık dur demesi lazım. Böyle bir şey olmaz, kesim fiyatına kurban satılmaz. Niye satılmaz? Kurban benim nazarımda üç beş lira fazlaya satılırdı ki, bir lira üç kuruş kazanılsın. Şu an kesim fiyatına hayvan satıyorsunuz. İthal dediler, ithal girecek dediler, bizlerle dala geçiyorlar artık, üreticiyle dalga geçiyorlar. Buna Tarım Bakanlığı artık dur demesi lazım. Buğdayı rezil ettiler, hayvancılığı rezil ettiler. Hiçbirimizin suratı gülmüyor, üreticinin. Bakın hepimiz aynı olduk. Bugün 50 hayvan getirmişiz daha 7 hayvan satmışız. Böyle bir şey olmaz. Buna artık tahammül edemiyoruz. Şuraya geldi, gırtlağımıza geldi. Üretici bitti, bu şekilde hayvancılık yaptırılmaz. Ne ithali, kurban geldiği gün ithal diye bir laf olur mu? İthal hayvan, et düştü, bilmem ne yaptı. Bizimle dalga mı geçiyorlar? Artık buna yeter demeleri lazım. Dur demeleri lazım. Buğday öyle, üretim hakeza. Hayvancılık hakeza. Yeter artık, yeter demek lazım. Birileri dur demesi lazım, herkes kendine çeki düzen vermesi lazım. Bu şekilde üretim yapma şansımız kalmadı arkadaş, gırtlağımıza geldi. Yem 600 lira olacak, et 300 liraya satılacak. Ondan sonra gel hayvancılık yap diyecek. Ondan sonra biz iç piyasada hayvancılık yapacağız, öyle bir şey yok. Dört tane zengin ithal getirecek. Et pahalanınca kestirecek, düşünce ithal hayvan çıkacak. Bu garip ne olacak? Aile boyu hayvancılığı bitirdiler, mahvettiler.”

“Tarım Bakanlığı kendi beslesin kendi millete satsın”

Ziraat Odası Başkanı Açıkgöz açıklamasını, “Şu an düve 70 bin lirayla, 150 bin lira, 160 bin lira arası, tosun. Hisse ilk başlangıçta 25-27 bin liraya satılıyordu, şu an 20’ye kadar düştü. Vatandaşın borcu var, gırtlağına kadar borcu var. Ben hadi taşırım. Nasıl taşırım? Başka yerden satarım, burada bekletirim. Ama öbür garip bekletemiyor. Öbür garip kurbanım ertesi gün hayvan satacak, satmak mecburiyetinde. Ankara’ya hayvan saldık satamadık. Yozgat’a çadır açtık, satamadık. Nasıl hayvancılık yapılacak? Bu bizim son. Bunu besleyeceğiz, kestireceğiz bu işe ‘dur’ diyeceğiz. Bundan sonra Tarım Bakanlığı kendi beslesin kendi millete satsın. Alım gücü yok. Ben 30 yıldır hayvancılık yaparım, 30 yıldır kurbancılık yaparım bu yıl gibi rezil bir yıl görmedim. Yazık ettiler, yazıklar olsun” diyerek tamamladı.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir